İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılması, Türkiye’deki kadın hakları savunucuları tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı. Sözleşmenin iptali, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların korunması açısından önemli kaygılara yol açtı. Kadın haklarının ihlali olarak değerlendirilen bu durum, toplumda güçlü bir tartışma yarattı.
Yerel ve ulusal düzeyde bir araya gelen kadın örgütleri, iptal kararına karşı çeşitli eylemler düzenleyerek tepkilerini dile getirdi. Bu eylemler, kadınların yaşam haklarına dair endişeleriyle birlikte, yürürlükteki hukuksal düzenlemelerin önemine vurgu yapıyordu.
Uzmanlar, İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasının, kadınların şiddet ve ayrımcılığa karşı korunmasız kalabileceği anlamına geldiğini belirtiyor. Sözleşmenin sağladığı hukuki zeminin kaybedilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine büyük darbe vurdu. Bu durum, kadınların mücadelelerine daha fazla sahip çıkmaları gerektiği görüşünü güçlendiriyor.
Uzmanlar, bu gelişmelerin yanı sıra kararın alındığı süreçteki iletişimin eksik ve yüzeysel olduğunu, böyle bir kararın geniş katılımlı bir tartışma ortamında ele alınmadığını ifade ediyor. Kadın hakları konusunda atılacak adımların, toplumda kalıcı iyileşmelere yol açabilmesi için güçlü bir irade ve sorumlu bir yönetime ihtiyaç duyulmaktadır.